1.GÜN
Hareket saati ve yeri:
05:00 Barış Manço Kültür Merkezi Karşısı
Sabah hareket eden aracımız ile yol güzergahında vereceğimiz kahvaltı molası sonrasında İstanbul’a varıyoruz. İstanbul’da ilk durağımız Fatih Cami oluyor. Fatih Cami, İstanbul'un Fatih ilçesinde II. Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliyedir. Külliye içinde 16 adet medrese, darüşşifa (hastane), tabhane (konukevi) imaret (aşevi), kütüphane ve hamam bulunmaktadır. Şehrin yedi tepesinden birinde inşa edilmiştir. Cami 1766 depreminde yıkıldıktan sonra onarılarak 1771'de bugünkü halini almıştır. 1999 Gölcük Depreminde zemininde kaymalar tespit edilen camide 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından zemin güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına başlandı ve 2012 yılında tekrar ibadete açılmıştır. Buradaki ziyaretimizi tamamladıktan sonra Oruç Baba Türbesi’ne geçiyoruz. Oruç Baba Türbesi özellikle ramazan ayında ziyaretçilerle dolup taşmaktadır. Oruç Baba olarak bilinen kişi eski yıllarda yaşayan, çok fakir olduğu halde ibadetini aksatmadan yaptığı, fakir olduğundan dolayı ramazan ayında iftarlık ve sahurluk yiyeceğinin az olduğu orucunu tutup iftarını da bir parça kuru ekmek ve sirkeyle açan bir derviş olduğu söylenir. Bir başka inanışa göre de Oruç Baba, 1453 yılında İstanbul kuşatmasında savaşan bir asker olduğu söylenir. Askerlere su ve yemek götürmekle görevli olan Oruç Baba'nın, su kıtlığında bile askerlere su dağıtmayı sürdürdüğüne, “baba” lakabının da buradan geldiğine inanılır. Burada rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra İstanbul’un en önemli camilerinden biri olan Eyüp Sultan Camii’ne geçiyoruz. Eyüp Sultan Cami mimarisi bakımından da oldukça etkin bir görselliğe sahiptir. Dikdörtgen bir planlamaya sahip olan ve mihrabı da bu dikdörtgen halinden çıkıntı biçimde dışa vuran bir konumdadır. Aynı zamanda da bu cami bahçesi içerisinde Eyüp Sultan Türbesi ve oldukça yaşlı bir çınar ağacı da yer almaktadır. Eyüp Sultan Camii ve Türbesi ile ilgili rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra öğle yemeği molamızı veriyoruz. Rehberimizin önerisiyle öğle yemeklerimizi aldıktan sonra hiç vakit kaybetmeden boğazın dört bekçisinden biri olduğuna inanılan Telli Baba Türbesi’ne geçiyoruz. Telli Baba Türbesi, İstanbul’un Sarıyer İlçesi Rumeli Kavağında yer alır. Türbenin kime ait olduğu tam olarak bilinmemektedir. Türbe ile alakalı birçok rivayet vardır. Evlenmek isteyen kişiler ve bir dilekleri olanlar Telli Baba Türbesini sık sık ziyaret etmektedir. Türbedeki kabrin üzeri tel ile kaplanmıştır. Burada dilek dileyen kişi tellerden bir tane alır, dileği olursa tekrar türbeye gelip teli geri koymaktadır. Evlenmek isteyenlerin dileğinin kabul olduğu rivayet edildiğinden, özellikle genç kızlar Telli Babaya gelip tel almaktadır. Evlendiklerinde ise duvaklarına türbeden aldıkları teli takıp, Türbeye teli geri bırakırlar. Yine başka bir rivayete göre Telli Babayı ziyaret eden çiftlerin sağlıklı çocukları olmaktadır. Türbenin yanından geçenlerin birbirine daha çok bağlandığı söylenmektedir. Türbelerin başında dua etmek her ne kadar doğru olmasa da ziyaret edenlerin çoğu bildikleri duaları okumaktadır. Buradaki ziyaretimizi tamamladıktan sonra Yuşa Tepesi’ne çıkıyoruz. Yuşâ Tepesi İstanbul'un Anadolu Kavağında Beykoz ilçesinde bulunan tepedir. Kuzeyinde Yoros kalesi bulunur. Zirvesi denizden 201 m yüksekliktedir. Bu zirve, Yuşâ Türbesi ve Camii'nin bulunduğu mekândır. Ardından son ziyaret noktamız, boğazın koruyucularından bir diğeri Aziz Mahmud Hüdai Camii’ye geçiyoruz. Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri İstanbul'da pek çok Osmanlı Padişahlarının saygısını kazanmış ve halkın gönlünde taht kurmuştur. Bu nedenle türbesi de pek çok kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Buradaki ziyaretimiz ile turumuzu tamamlıyoruz ve Bandırma dönüş yolculuğuna başlıyoruz.
BU TUR PROGRAMI GENEL ŞARTLAR HÜKÜMLERİ İLE BERABER BİR BÜTÜNDÜR
REHBER TUR PROGRAMINDA GEREKLİ GÖRDÜĞÜNDE
DEĞİŞİKLİK YAPMA HAKKINA SAHİPTİR.