1.GÜN
HAREKET SAATİ ve YERİ:
07:30 - Erdek Migros önü
08:00 – Bandırma Barış Manço Kültür Merkezi Karşısı
08:45 - Karacabey (Yol Güzergahında)
Sabah yolculuğumuzun ardından Uluabat göl kıyısında bulunan Gölyazı’ya ulaşıyoruz. Gölyazı ‘da vereceğimiz kahvaltı molamızda Dileyen misafirlerimiz serpme şeklinde, dileyen misafirlerimiz menü şeklinde kahvaltılarını alabilirler. Ardından doyasıya gezmek için Bursa’nın sakin ve huzurlu beldesi olan Trilye’ye varıyoruz. Tarihin her bir sokakta canlı olarak hissedildiği Trilye, Bursa’nın Mudanya ilçesinin 11 km uzağında, Marmara’ya kıyısı olan şirin bir beldedir. Şehrin keşmekeşinden kaçıp küçük, sakin bir kasabada, zeytin bahçeleri ve ahşap evlerin arasında geçmişi keşfe çıkmak isteyenler için nefis bir adrestir. Trilye’ye vardığımızda ilk durağımız Bağ Evi oluyor. Önü deniz, arkası dağ muhteşem manzaralı mekanımızda çay kahve molamızı veriyoruz. Molamız ardından Rumların bölgeyi terk etmesiyle özel mülkiyete geçen Dündar Evi ile turumuzu başlatıyoruz. Dündar Evi olarak bilinen Hagios Ioannes Rum Kilisesi (Yuannes Kilisesi) 19. yüzyıl yapısı kilisenin üç katlı batı cephesi günümüzde konut olarak kullanılmaktadır. Ana giriş, kemerli taş bir kapıdandır. Duvarlarında taştan oyma işlemelerle Bizans mimarisine özgü motiflere rastlamak mümkündür. Zeytinbağı’nda Rumlar'dan kalma yedi kilise, üç manastır ve üç de ayazma (kutsal kaynak) var iken bugün bu kiliselerden sadece üç tanesi ayaktadır. Üç manastırdan da Aya Yani Manastırı kısmen günümüze gelmiştir. Yıkılan kiliselerden biri restore edilerek bugün Zeytinbağı Belediye Binası olarak kullanılmaktadır. Dündar Evi ziyaretimiz sonrasında, Tirilye’nin en görkemli yapılarından biri olan, Taş Mektep ziyaretimizle turumuza devam ediyoruz. Taş Mektep, 1839 yılında Sultan Abdülmecit döneminde yürürlüğe konulan Tazminat Fermanı’yla başlayan Osmanlı Devleti’nin siyasal, toplumsal ve ekonomik yapısını batılı anlamda düzenlemeyi hedefleyen reformlar sürecinde görülen modernleşme hareketlerinin simgesi olarak imparatorluk topraklarında inşa edilen pek çok okul binasından biridir. Taş Mektep ziyaretimiz sonrasında Trilye’nin sembollerinden olan ikonik ev yapısıyla dikkat çeken Tabut Ev’i göreceğiz. Bir zamanlar içerisinde tabut imalatı yapılan, aynı zamanda görünümü tabuta benzeyen bu ev için perili olduğuna dair söylentiler olmuş olsa da, şimdi sadece uzaktan dikkat çeken bir ev olarak görülmektedir. Çok eski ve bakımsız bir görüntüye sahip olmasına rağmen Trilye’ye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi başarmaktadır. Buradaki ziyaretimizi tamamlayıp fotoğraflarımızı çektikten sonra Trilye’deki son durağımız Kemerli Kilise’ye geçiyoruz. Panagia Pontobasilissa ya da beldede tanınan adıyla Kemerli Kilise, duvarlarına resim yapılan ilk kilise olarak bilinmektedir. Kilisenin Panagia Pantobasillissa’ya (Hz. Meryem) adandığı bazı el yazması eserlerde belirtilmektedir. Kilise, doğu-batı doğrultusunda uzanan Yunan haçı şemasına sahiptir. Yapı kullanılmasa da halen ayaktadır. İlk yapının duvar tekniği göz önünde bulundurularak, 13'üncü yüzyıl sonlarında yapıldığı kabul edilmektedir. Hıristiyan âlemi için büyük önem taşıyan bu kilisenin duvarlarında kat kat resimler bulunmaktadır. İlk tabaka freskleri 14'üncü yüzyıl başlarına, ikinci tabaka freskleri ise 18'inci yüzyıla (1723) tarihlenmektedir. Sütunlarının İskenderiye’den getirildiği rivayet edilir. Yapı dış cephesindeki destek payandaları nedeniyle halk arasında Kemerli Kilise olarak adlandırılmaktadır. Kilisenin duvarlarıyla, kubbesi sağlam durumdadır. Trilye’deki turumuzu tamamlayıp öğle yemeği molamız için serbest zamanımızı veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından Mudanya’ya geçiyoruz. Mudanya, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle Bursa’nın en güzel ilçelerinden biridir. Birbirinden lezzetli deniz ürünlerini sunan balık restoranlarıyla, yaz kış hizmet veren kafeleriyle, kordonuyla her zaman bir çekim merkezi olmuştur. Temiz havası ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Mudanya aynı zamanda tarihi yapılar açısından da oldukça zengindir.
Askeri zaferimizi tamamlayan, siyasi ve diplomatik bir zafer olarak nitelendirdiğimiz Mudanya Mütarekesi ilçemizde 1922 yılında Mütareke Binası olarak adlandırılan binada yapılmıştır. Hemen o binayı görmek için Mudanya Mütareke Evi Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Rehberimiz eşliğinde ziyaretimizi tamamladıktan sonra manzara eşliğinde kahvelerimizi içip hem günün yorgunluğunu atıyor hem de geçirdiğimiz huzurlu günü tamamlıyoruz. Ardından Bandırma dönüş yolculuğuna başlıyoruz.