₺1000 TL'DEN BAŞLAYAN FİYATLARLA
Tur Güzergah
BANDIRMA, SELÇUK, EFES ANTİK KENTİ, ARTEMİS TAPINAĞI, CELSUS KÜTÜPHANESİ, EFES ANTİK TİYATRO, PAGAN TAPINAĞI, DOMİTİAN TAPINAĞI, KURETŞER CADDESİ, HERAKLES KAPISI, MERYEM ANA EVİ MÜZESİ, ŞİRİNCE, ÇETİN MAKETKÖY MÜZESİ, KUŞADASI
Tur Detay
1. Gün
1.GÜN
Hareket Saati ve Yeri:
04:30 Erdek Migros Önü
05:00 Bandırma Barış Manço Kültür Merkezi Karşısı
Yol güzergahında alacağımız kahvaltı sonrası Selçukta bulunan Efes Antik Kenti’ne gidiyoruz. Selçuk, 1304 yılında Aydınoğulları Beyliğinin eline geçmiş ve 1426 yılında Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır. 1914’de Ayasuluk olan adı Selçuk olarak değiştirilmiş ve Antik Çağ’ın en önemli yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Selçuk’ta bulunan tarihi yapıların büyük bir bölümü ayaktadır. Sadece Türkiye için değil tarihi ile tüm dünyanın ilgisini çeken bir merkez olan İzmir Efes Antik Kentine gidiyoruz. Doğu ile batı arasında ki bir liman kenti olan İzmir Efes Antik Kentini bu denli önemli yapan özelliği ise tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasından kaynaklanıyor. Ev sahipliği yaptığı medeniyetler arasında Romalılar, Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve pek çok Anadolu beylikleri yer alıyor. Efes Antik Kenti’nde gezebileceğimiz bazı yerler; dünya üzerindeki ilk mermer tapınak olarak bilinen Artemis tapınağı, Romalılar döneminde inşa edilen ve antik çağın üçüncü büyük kütüphanesi olarak bilinen Celsus Kütüphanesi, Dünyanın en büyük antik tiyatrosu kabul edilen Efes Antik Tiyatro, şehrin toplanma ve miting alanı olan Agora Meydanı, Roma imparatoru Domitian adına tarihte ilk kez bir ölümlü için yapılan pagan tapınağı, Hristiyanlık dininin kabul edilmesinin ardından manastır olarak kullanılmaya başlandığı bilinen Domitian tapınağı, 280 metre uzunluğunda bir alanı kaplayan cadde ismini kutsal ateşi korumakla görevlendirilmiş Kudret rahiplerinden alan, Bizans imparatorluğu döneminde dükkanlar ve atölyelerin bulunduğu caddenin her iki yanına heykellerin inşa edildiği İzmir Efes Antik Kenti içinde ki ilk ana cadde olarak kabul edilen Kuretler Caddesi, yaya ve araç trafiğini birbirinden ayırmak için inşa edilen Üzerinde Herakles kabartmaları bulunan ve ismini de bu kabartmalardan alan Herakles Kapısı’nı gördükten sonra Bülbül Dağı üzerinde bulunan Meryem Ana Evi’ne gidiyoruz. İsa’nın ölümünden 4 yada 6 yıl sonra St.John’un Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği bilinmektedir. 1891 yılında lazarist Papazlar Alman rahibe A.Katharina Emerich’in rüyası üzerine Meryem Ana’nın son günlerini geçirdiği evin araştırmalar sonunda bu yer olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Bu olay Hristiyanlık dünyasında yepyeni bir buluş olmuş ve din alemine ışık tutmuştur. Haç planlı ve kubbeli olan bu yapı daha sonra restore edilmiştir. Meryem Ana Evi gezimizden sonra Selçuk’da öğle yemeği molası veriyoruz. Molamız ardından şarabı ve eski Rum evleri ile meşhur, kendinizi düşsel bir ülkedeymiş gibi hayal edeceğiniz evleri, sokakları ve insanları ile sizleri kendine çeken Şirince’ye hareket ediyoruz. Milattan önce 5. Yüzyıla dayanan tarihiyle 19. Yüzyılda incir ihraç etmesiyle gelişen Şirince mübadele sonrası dönemde Şirince adını alır. Bölgede Yunanistan’a göç eden Rumlara ait iki kilise, o dönemlerden kalma çok sayıda evler günümüzde hala ayaktadır ve hiçbir ev diğerinin manzarasını kapatmamaktadır. Şirince sokaklarında gezerken mahzenler, el işi dükkanları ve tarihi dokuyu görebilirsiniz. Şirince de yetişen mürver çiçeğinden yapılan Mürver şurubunu tadımlayabilir, Şirince de üretilen şarap, zeytinyağı ve sabun alışverişide yapabilirsiniz. Rehberimizin anlatımıyla yapacağımız çevre gezisi sonrası serbest zaman veriyoruz. Ardından Anadolu’da ki köy yaşamını gelecek kuşaklara aktarma yolunu seçen Nazmiye-Ayhan Çetin çiftinin kurmuş olduğu Çetin Maket Köyü’ne gidiyoruz. Çocukluklarını, yaşadıkları köylerin zaman içinde ki değişimlerinden etkilenerek kaybolup gitmemesi için kurdukları müzede Ayhan bey maketleri yaparken, eşi Nazmiye Hanım da maketlerin giydirilmesini yapmaktadır. Herkes çocukluğunu başka türlü hatırlar Çetin çifti de böyle hatırlıyor ve hatırladıklarının bize Çetin Maket Köy Müze yoluyla aktarmak istemişler. Müze gezimiz ardından 1413 yılında 1. Mehmet (Çelebi) tarafından Osmanlı egemenliğine katılmış olan Kuşadası’na gidiyoruz. Şehir tamamen Türkler’in eline kalmış ve Türkler’in yaptığı eserlerle dolmaya başlamıştır. Bunlardan bugün ki Kervansaray ve Kuşadası’nı çeviren surlar, Mehmet Paşa tarafından yapılmıştır. Rehberimizin anlatımlarıyla Kuşadası’nı dinledikten sonra akşam yemeği ve çevreyi gezebilmek için serbest zaman veriyoruz.
Güzel günün ardından bizleri bekleyen Eldestino Turizm aracımızla buluşup Bandırma’ya doğru yola çıkıyoruz
Dahili Hizmetler
* Profesyonel rehberlik hizmeti
· * Ulaşım
· * Araç içi ikramlar
· * Ferdi kaza sigortası
Harici Hizmetler
· Müze ve Ören yeri giriş ücretleri
· Kişisel harcamalar
BU TUR PROGRAMI GENEL ŞARTLAR HÜKÜMLERİ İLE BERABER BİR BÜTÜNDÜR
REHBER TUR PROGRAMINDA GEREKLİ GÖRDÜĞÜNDE
DEĞİŞİKLİK YAPMA HAKKINA SAHİPTİR.